FATURA - SEVK İRSALİYESİ -
İRSALİYELİ FATURA
HAKKINDAKİ YASAL DÜZENLEMELER VE
UYGULAMA ESASLARI
(*)
I- GİRİŞ:
Vergi Usul Kanunu’nda; belli şekil
ve şartlara bağlanmış olarak düzenlenmesi gereken belgeler (vesikalar) arasında
yer alan, fatura, sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura düzenleme ve
uygulamalarında yaşanan bazı sıkıntılar (hatalar, cezalar ve yargı) nedeniyle
konu bu üç belgenin bağlantısı ve ekseninde değerlendirilecektir.
İşletmeler, VUK’na göre tuttukları
defterlerde yer alan ve üçüncü şahıslarla olan ticari işlemlerini belgelemek
(tevsik etmek) zorundadırlar. Vesikalar, mükellef açısından beyanın doğruluğunu
gösteren bir ispat aracı olduğu gibi, vergi idaresi açısından da vergi
denetimlerinde aranan belge olmaktadır. V.U.K.’da belli şekil ve şartlara
bağlanmış olan bu belgelerin bir kısmının basım, dağıtım ve kullanımı da bazı
esaslara bağlanmıştır. (Noterlerce tasdik ettirilmesi veya anlaşmalı matbaalarca
bastırılması)
Yukarıda da değinildiği gibi,
V.U.K.’da düzenlenmesi gereken vesikalar arasında bir çok belge sayılmış olmakla
beraber yazı konumuz; en fazla tartışma konusu olan fatura, sevk irsaliyesi ve
irsaliyeli fatura kapsamında olacaktır. Bu tür belgelerin hatalı kullanılmaları,
kullananlar adına vergi cezalarının kesilmesine ve pek çok ihtilafın yargıya
intikal etmesine yol açmaktadır.
II- FATURA
A. Faturanın Tanımı:
V.U.K.’nun 229 uncu maddesine göre
Fatura;, satılan emtia
veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere
emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari
vesikadır.
B. Faturanın Şekli:
V.U.K.’nun 230 uncu maddesine
göre; Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur.
1-
Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;
2-
Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi
dairesi ve hesap
numarası;
3-
Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;
4-
Malın veya işin nevi, miktarı fiyatı ve tutarı;
5-
Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası;
C. Fatura Nizamı:
V.U.K.’nun 231 inci maddesine
göre; Fatura düzenlenirken aşağıdaki kurallara (nizama) uyulması gerekir.
1-
Faturalar sıra numaralı olarak teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif
şube ve kısımlarında her biri ayrı numara ile başlamak üzere, ayrı ayrı fatura
kullanıldığı takdirde, bu faturaların şube ve kısımlarına göre, şube veya kısım
isimlerinin yazılması veya özel işaretlerle seri tefriki yapılması gerekir. (Bir
işyerinin merkezine bağlı şube işyerlerinde kullanılacak faturalarda, A, B, C,
serisi veya X…., Y.…, Z…., şubesi gibi işaret ve ibareler kullanılabilir.)
2-
Faturalar mürekkepli kalem ile, daktilo veyahut bilgisayarla düzenlenir.
3-
Faturalar en az bir asıl bir örnek (suret) olarak düzenlenir. Birden fazla örnek
düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek (suret) olduğu belirtilir.
4-
Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya yetkili olanların
imzası bulunur.
Uygulamada, faturanın üst kısmına
veya alt kısmına kaşe basılarak imza atılması farklı algılanmakta ve
tartışılmaktadır. Fatura bedeli karşılığı yapılan ödeme için makbuz alınmadıkça
fatura tutarı ödenmiş veya tahsil edilmiş sayılmaz. Diğer bir ifade ile, kaşenin
faturanın alt kısmına basılarak imzalanması fatura bedelinin tahsil/tediye
edildiği anlamına gelmez. Çünkü mevzuatımızda, “açık fatura” veya “kapalı
fatura” diye bir kavram yoktur. Sadece, ticari bir teamül olarak ticari
hayatımıza girmiş kavramlardır. Ancak, hukuki bir karine teşkil edebilmektedir.
5-
Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami
7 (yedi)
gün içinde düzenlenir.
(1)
Bu süre içinde düzenlenmemiş
faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. (5035
sayılı kanunun 48.
maddesi ile değişen ve 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren)
Bazen malın tesliminden önce de
faturanın düzenlenebileceği
V.U.K.’nun 173 Seri Nolu Genel
Tebliği
(2)
ile belirlenmiştir. Buna göre;
faturayı düzenleyenler
faturada malın daha sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması
gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise malın tesliminden sonra
alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya
şerh vererek, fatura ve sevk irsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır.
6-
Fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu
vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. Fatura düzenleyenin
istemesi halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir
belgeyi ibraz etmek zorundadır. Ancak, nihai tüketiciye satılan mallar veya
yapılan işler için düzenlenecek faturalarda, müşterinin belge ibrazı ve fatura
düzenleyenin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.
Adına fatura düzenlenecek kişiler,
gerçek usulde vergi mükellefi iseler (defter tutanlar) alacakları faturayı
ticari defterlerine gider/maliyet olarak kaydedecekleri için yukarıda belirtilen
bilgileri faturayı düzenleyecek kişiye ibraz etme mecburiyetindedirler, oysa
nihai tüketicinin alacağı fatura gider/maliyet unsuru olarak kayda
alınmayacağına göre yukarıda belirlenen bilgilerin alınması veya verilmesi
sorumluluğu yoktur. Ancak, bundan bu kişilere fatura düzenlenmeyecek anlamı
çıkarılmamalıdır.
D. Fatura Kullanma Mecburiyeti:
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak zorunda olan çiftçiler:
1-
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
2-
Serbest meslek erbabına,
3-
Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlara,
4-
Defter tutmak zorunda olan çiftçilere,
5-
Vergiden muaf esnafa,
Sattıkları emtia veya yaptıkları
işler için fatura vermek, bunlar da fatura istemek ve almak zorundadırlar.
Yukarıdakiler dışında kalanların,
birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden
ve defter tutmak zorunda olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara
yaptırdıkları iş, bedelinin, 2004 yılı için,
(3)
ile 440.000.000 TL.’yi geçmesi
veya bedel 440.000.000 TL. den az olsa bile, istemeleri halinde emtiayı satan
veya işi yapanın fatura vermesi zorunludur.
Ancak, mükelleflerin ticari
faaliyetlerine ilişkin olarak iş yerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla
satın aldıkları (Kırtasiye,büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura
düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla,
perakende satış fişi ( veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan
mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa
fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi
i
(4)
ile belirlenmiştir.
Diğer yandan
’nde,
(5)
alınan perakende satış
fişlerindeki KDV’nin, belgede ayrıca gösterilmesi koşulu ile indirim konusu
yapılabileceği belirtilmiştir. İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak
mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura ile alınması,
defterlere ve faturalara dayanılarak kayıt yaptırılması gerekmektedir.
E. Fatura Yerine Geçen Vesikalar:
Fatura düzenlenmesinin zorunlu
olmadığı bir kısım alım satım ve hizmet işlerinde mükellefler kayıtlarını fatura
yerine geçen vesikalarla tevsik etmek zorundadırlar. V.U.K. ‘ndaki düzenlemelere
göre, fatura yerine geçen vesikalar; perakende satış vesikaları, gider pusulası
ve müstahsil makbuzu olarak sıralanmıştır.
Ayrıca,
(6)
ile, aşağıdaki mükellefler fatura
yerine aşağıdaki belgeleri düzenleyeceklerdir. Buna göre;
-
Bankalar yaptıkları hizmetler
veya satışlar nedeniyle lehlerine tahakkuk edecek tutarları dekontlarla
belgeleyecekler.
-
Sigorta şirketleri ve acenteleri
tarafından düzenlenen poliçeler fatura yerine kullanılacaktır.
-
Sermaye piyasası aracı
kurumlarının düzenledikleri işlem sonuç formları fatura yerine geçecektir.
-
İkrazatçıların düzenledikleri
ödünç sözleşmeleri fatura hükmündedir.
Öte yandan,
(7)
ile, Yetkili Müessese’lerin (Döviz
Büroları) döviz alım ve döviz satım işlemlerinde fatura yerine Döviz Alım
Belgesi ve Döviz Satış Belgesi düzenleme zorunluluğu getirilmiştir.
III- SEVK İRSALİYESİ
A. Kanuni Dayanak:
01.01.1981 tarihinden itibaren
V.U.K.’nun “Fatura ve Fatura Yerine Geçen Vesikalar” arasında yerini alan SEVK
İRSALİYESİ, “faturanın şekli” başlıklı 230 uncu maddesinin 5’inci bendi; Satılan
malların teslim tarihi ve irsaliye numarası (3239 sayılı Kanunun 19 uncu
maddesiyle değişen ve 01.01.1986 tarihinde yürürlüğe giren şekli) ile aşağıdaki
şekilde düzenlenmiştir.
“ Malın alıcıya teslim edilmek
üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim
edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının
taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta
bulundurması şarttır. Malın, bir mükellefin birden çok işyerleri ile şubeleri
arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya
gönderildiği hallerde de, malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması
gereklidir. Bu bentte yazılı irsaliyeler hakkındaki fiyat ve bedel ile ilgili
bilgiler hariç olmak üzere, bu madde hükmü ile 231 inci madde hükmü uygulanır.
İrsaliyelerde malın nereye ve kime gönderildiği ayrıca belirtilir. Şu kadar ki
nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları
kendilerinin taşıması veya taşıttırması halinde bu mallara ait fatura veya
perakende satış fişinin bulunması şartıyla sevk irsaliyesi aranmaz”
Kural olarak, fatura bulunsun veya
bulunmasın mal harekatının mutlaka sevk irsaliyesine bağlanması mecburiyeti
bulunmaktadır. Satılan malın teslim tarihinden sonra veya teslimi anında
düzenlenmiş olsa dahi faturada malın teslim tarihi ve irsaliye numarası yer
alacak ve ayrıca sevk irsaliyesi de düzenlenecektir.
Vergi Usul Kanunu’nun 230.
maddesinin 5 numaralı bendi uyarınca, mal sevkiyatında kullanılması zorunlu
belgelerden sevk irsaliyesi konusunda daha önce yayımlanan
167
ve 173
sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde uyulması gerekli esaslar
belirlenmiş ve sevk irsaliyesinin en az iki nüsha düzenleneceği belirtilmiştir.
Daha sonra konu ile ilgili yayımlanan tebliğler aşağıdaki gibi sıralanabilir.
-
17.11.1990 tarih, 20698 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 206 Seri Nolu V.U.K. Genel tebliği,
-
12.09.1991 tarih, 20989 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 211 Seri Nolu V.U.K. Genel Tebliği,
-
02.03.1995 tarih, 22218 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 238 Seri Nolu V.U.K. Genel Tebliği,
-
08.01.1996 tarih, 22517 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 246 Seri Nolu V.U.K. Genel Tebliği,
-
22.01.1997 tarih, 22885 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 253 Seri Nolu V.U.K. Genel Tebliği,
B. Özellik Arz Eden Hususlar:
İlgili kanun maddesinden ve
yukarıda belirtilen tebliğlerden hareket ile Sevk İrsaliyesi için özellik arz
eden hususları aşağıdaki gibi sıralamak mümkün. Buna göre;
1-
Sevk irsaliyesi en az üç nüsha olarak düzenlenecek ve iki nüshası mutlaka
emtiayı taşıyan taşıtta bulundurulacaktır. En az üç nüsha olarak düzenlenmeyen
sevk irsaliyeleri hiç düzenlenmemiş sayılacaktır.
2-
Mal sevkiyatında düzenlenmiş olan sevk irsaliyelerinin mutlaka taşıtta
bulundurulması mecburi olduğundan, yapılan kontrollerde sevk irsaliyesinin
taşıtta bulundurulmadığının tespiti halinde ceza uygulaması yönüne gidilecektir.
3-
Malın alıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde ise sevk
irsaliyesi düzenleme zorunluluğu alıcıya aittir. Ancak, alıcı ve satıcının bu
konuda mutabık kalmaları halinde, sevk irsaliyesi satıcı tarafından da
düzenlenebilecektir. Buna göre, satıcının sevk irsaliyesi düzenlemesi halinde
alıcı tarafından ayrıca sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmeyecektir. Sevk
irsaliyesi düzenleme mecburiyeti alıcıya ait bulunduğundan, sevk irsaliyesinin
düzenlenmediğinin tespiti halinde, ceza alıcı adına kesilecektir. Ancak taşıma
alıcı tarafından yaptırılmakla birlikte varılan mutabakat gereği sevk
irsaliyesinin satıcı tarafından düzenlenmesi durumunda, sevk irsaliyesinde
tarih, müşterinin adı veya ticaret ünvanı, adresi, vergi dairesi, vergi
numarası, malın cinsi ve miktarına ilişkin bilgilerden her hangi birinin yer
almadığının veya yanlış yazıldığının tespit edilmesi halinde, bu belgeye ilişkin
ceza belgeyi düzenleten satıcı adına kesilecektir. Şu kadar ki, denetim
sırasında fiilen araçta bulunan malların cins ve miktarları ile sevk
irsaliyesinde yer alan malların cins ve miktarları arasında tutarsızlık tespit
edildiği takdirde ise öncelikle tutarsızlığın sebebi araştırılacaktır. Mal
sevkiyatında düzenlenmiş olan sevk irsaliyelerinin mutlaka taşıtta
bulundurulması mecburi olduğundan, yapılan kontrollerde sevk irsaliyesinin
taşıtta bulundurulmadığının tespiti halinde ceza uygulaması yönüne gidilecektir.
4-
Düzenlenen sevk irsaliyesine, sevk edilen malların cins ve miktarlarına ilişkin
bilgiler, satıcı tarafından eksik veya yanlış yazılmış ise ceza, belgeyi
düzenleyen satıcı adına kesilecektir. Satıcı tarafından sevk irsaliyesi doğru
olarak düzenlendiği halde araca sonradan alıcı, taşıyıcı veya diğer şahıslar
tarafından başka mallar yüklenmiş olmasından dolayı tutarsızlığın ortaya çıktığı
durumlarda ise araca sonradan yüklenen malları taşıtan adına ceza kesilecektir.
Denetimler sırasında malların sevk irsaliyesinde belirtilenden farklı bir
güzergahta seyrettiği tespit edilir ise ceza, malları taşıtan adına
kesilecektir.
5-
Yoğun sevkiyat programları dolayısıyla sevk irsaliyelerinde yazılı emtiaların
aynı gün sevk edilemediği ve sevk irsaliyelerinin düzenleme tarihi ile malın
fiili sevk tarihi arasında farklılıklar olduğu ve bu nedenle de yapılan
denetimler sonucunda adlarına ceza kesildiği bildirilmektedir. Sevk
irsaliyesinde düzenlenme tarihinin mutlaka bulunması gerekmektedir. Sevk
irsaliyelerinde tanzim tarihi yanında ayrıca bir sevk tarihinin yer alması uygun
görülmüştür. Buna göre, tanzim tarihi ile fiili sevk tarihi sevk irsaliyeleri
üzerinde ayrı ayrı yer alacaktır. Tanzim tarihi ile sevk tarihinin aynı gün
olması halinde de bu tarihler ayrı ayrı kaydedilecek, herhangi birine yer
verilmeksizin düzenlenen sevk irsaliyeleri hiç düzenlenmemiş sayılarak özel
usulsüzlük cezası kesilecek ve bu tespitler işyeri kapatma cezasının
uygulanmasında dikkate alınacaktır.
6-
Sevk irsaliyesinin merkezde bilgisayarla düzenlenmesi ve düzenlenme tarihinden
sonra emtianın sevk edilecek olması halinde, fiili sevk tarihi bu belge üzerine
elle yazılabilecektir.
7-
İrsaliyelerde gönderilen malın nev’i ve miktarı ile satıcının veya malı sevk
edenin; adı, soyadı, varsa ticaret unvanı, adresi, bağlı bulunduğu vergi dairesi
ve hesap numarasının; müşterinin adı, soyadı, ticaret unvanı, adresi, varsa
vergi dairesi hesap numarasının (mükellefin diğer işyerine veya satılmak üzere
bir alıcıya gönderildiği hallerde malın kime ve nereye gönderildiğinin)
bulunması ve bunların satıcı tarafından imzalanması icap etmektedir.
8-
Öte yandan, alım-satımın çeşitli şekillerine göre irsaliye ile ilgili olarak
yapılacak işlemler aşağıda ayrı ayrı açıklanmıştır.
a)
Alıcıların kimler olacağı ve ne miktarda mal alacakları belli olmayan ve
alıcılara iş yerlerinde teslim edilmek üzere, satıcı tarafından kendi nakil
vasıtası ile mal gönderilmesi halinde; nakil vasıtasına yüklenen tüm mallar için
tek bir sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve düzenlenen sevk irsaliyesinin müşterinin
adı ve adresi bölümüne “Muhtelif Müşteriler” ibaresi ile nakil vasıtasının plaka
numarası ve sürücünün veya araçta bulunan satışa yetkili kimsenin adının
yazılması mümkündür. Bu tür sevk irsaliyesi ile alıcılara gönderilen ve alıcının
talep ettiği miktarda teslim edilen malların faturaları malın teslimi anında
düzenlenecek ve bu faturalara sevk irsaliyesinin numarası kayıt edilecektir.
Ayrıca, her satış için sevk irsaliyesi düzenlenmeyecek, ancak faturaya işyerinde
teslim edildiğine ilişkin şerh verilecektir. Bu şekilde düzenlenmiş sevk
irsaliyesi ile sevk edilen mallar için yedi günlük süre beklenilmeksizin
faturanın malın teslimi anında düzenlenmesi zorunludur. Perakende satışlarda ise
perakende satış fişinin malın teslimi anında düzenleneceği esasen tabiidir. Bir
işyeri ve deposu bulunmadan Pazar takibi veya köy – köy kendi namına taşıtıyla
emtia satan kimselerin yukarıda belirtildiği şekilde sevk irsaliyesi
düzenlemeleri ve taşıtlarında bulundurmaları, malın teslimi anında ise fatura
veya perakende satış fişi düzenlemeleri gerekmektedir. Diğer taraftan, faturanın
malın teslimi anında düzenlenmesi şartıyla önceden tek bir sevk irsaliyesi
düzenlenebilmesi imkanı tanınan mükelleflerin, faturayı anında düzenlemeyip daha
sonra yedi günlük süre içinde düzenlemek istemeleri halinde belirtilen
kolaylıktan yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır. Bu takdirde genel esaslara
göre malın sevki anında her alıcı için ayrı birer sevk irsaliyesi düzenlenmesi
gerekmektedir.
b)
Satılan mallara ilişkin faturaların malın tesliminden önce düzenlendiği ve malın
daha sonra sevk edildiği durumlarda; faturayı düzenleyenler faturada malın daha
sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim
tarihi ve irsaliye numarası ise, malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı
kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya şerh verecekler,
fatura ve sevk irsaliyesi arasında uyumu sağlayacaklardır.
c)
Bazı mükelleflerin başka mükelleflere teslim edilmek üzere üçüncü şahıslara
talimat vererek mal sevkettirmesi durumunda sevk irsaliyesi aşağıdaki örnekte
açıklandığı şekilde düzenlenecektir.
Örnek: Toptancı ( A
) müşterisi olan perakendeci ( C ) ye teslim edilme üzere imalatçı ( B ) ye
talimat vererek kendi adına mal sevkiyatı yapılmasını istemektedir. Bu örnekte (
C ) ye karşı esas satıcı ( A ) dır. ( B ) ise ( A ) ya karşı satıcı
durumundadır. Ancak, malı ( A ) yerine ( C ) ye teslim etmektedir. Buna göre,
malın alıcı ( C ) ye teslim edilmek üzere ( B ) tarafından taşındığı veya
taşıttırıldığı hallerde ( B ), bir nüshası kendinde kalacak ve diğer nüshası ( C
) ye gönderilecek şekilde sevk irsaliyesi düzenleyecek ayrıca kendinde kalan
nüshasının bir (örneğini) fotokopisini de ( A ) ya gönderecektir. Sevk
irsaliyesinin müşteriler bölümüne ise “( A ) adına ( C ) ye teslim edilmek
üzere” ibaresini yazacaktır. Daha sonra ( B ) tarafından ( A ) ya ve ( A )
tarafından da ( C ) ye düzenlenecek satış faturalarına, (B ) tarafından
düzenlenmiş sevk irsaliyesinin tarih ve numarası yazılmak suretiyle, mal alım -
satımına ilişkin belgeler düzenlenmiş olacaktır.
d)
Mükelleflerin, yarı mamül veya mamul mallarını, bazı işlemler yapılmak üzere,
diğer mükelleflere göndermeleri ve bu mükelleflerden malları geri getirmeleri
durumunda götürülen ve geri getirilen mallar için gidiş ve geliş taşımaları
sırasında ayrı ayrı sevk irsaliyesi düzenlemeleri zorunludur. Malların
götürülmesinde düzenlenecek sevk irsaliyelerinin müşteriler bölümüne işlemi
yapacak kimsenin adı ve soyadı, varsa ticaret ünvanı, vergi dairesi ve hesap
numarası ile, yapılacak işin türü (Mesela: “Boyatılmak, tamir ettirilmek, parça
değiştirmek, işlemek üzere” şeklinde bir ibare) yazılacak, işlem gördükten sonra
malın tekrar taşınmasında düzenlenecek sevk irsaliyelerinin müşteriler bölümüne
ise, işlem türü ile işlemi yapana ilişkin bilgiler yazılacaktır.
e)
Numune üzerine veya tecrübe ve muayene şartıyla satım yapılmak üzere mal
sevkiyatı yapılması halinde sevk edilen mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi
zorunludur. Bu tür sevkiyatlarda, malı satıcı taşıyorsa irsaliye satıcı
tarafından, alıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye alıcı tarafından
düzenlenecektir. Ancak, kabule bağlı olan ve bunun için yazılı sözleşme bulunan
bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki yedi günlük sürenin kabul tarihinden
itibaren başlayacağı tabiidir.
f)
Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, götürü usulde vergilendirilen
mükellefler ve vergiden muaf esnaf tarafından satın alınan malın alıcı
tarafından taşınmasında sevk irsaliyesi aranmayacak, ancak fatura malın
satıldığı anda satıcı tarafından düzenlenecektir. Satıcı tarafından satış anında
düzenlenecek faturaya alıcı tarafından taşındığı şerhi konulacak ve taşımalar
sırasında yetkililerce istenildiğinde ibraz edilecektir.
g) Bir
mükellefe ait merkez, şube, ambar gibi birden fazla işyerinin bulunması ve bu
yerlerden diğerine mal naklinde sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir. Bu
taşımalarda müşteri adı yerine “Dahili Sevkiyat” tabiri kullanılmalı ve malın
nereden nereye götürüldüğü belirtilmelidir.
h)
Emtianın satılmak üzere bir
komisyoncuya (Konsinye) gönderilmesi halinde, “konsinye amaçlı teslim
edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle sevk irsaliyesi düzenlenmesi
gerekmektedir. Burada sevk edilen malın faturası, V.U.K.’daki 7 günlük süreye
bağlı olmaksızın, komisyoncu (konsinye) tarafından satıldığı (alıcısına teslim
edildiği) zaman düzenlenecektir.
IV- İRSALİYELİ FATURA
A. Kanuni Dayanak:
Vergi Usul Kanunu’nun
(8)
ile, İrsaliyeli Fatura uygulaması
getirilmiş bulunmaktadır. Bu uygulamada mükellefler, fatura ve sevk irsaliyesini
ayrı belgeler olarak değil, “irsaliyeli fatura” adı altında tek belge olarak
düzenleyeceklerdir. Daha sonra getirilen
(9)
ile, satılan malın alıcıya teslim
edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde, satıcı
tarafından irsaliyeli fatura düzenlenebileceği gibi ayrı ayrı fatura ve sevk
irsaliyesi de düzenlenebilecektir. İrsaliyeli fatura düzenlenmesi halinde ayrıca
sevk irsaliyesi aranmayacaktır. İrsaliyeli fatura, hem faturanın hem sevk
irsaliyesinin şartlarını bir belgede toplama özelliğine sahip bir vesikadır.
VUK’nin 231 inci maddesinin 5
numaralı bendinin mükelleflere tanıdığı, malın tesliminden itibaren faturanın
yedi gün içinde düzenlenmesi imkanından vazgeçerek, bu yükümlülüğü derhal yerine
getirmek isteyen mükellefler, fatura ve sevk irsaliyesini ayrı ayrı
düzenlemeksizin, diledikleri takdirde, aşağıda sıralanan esaslara uygun olarak
“irsaliyeli fatura” düzenleyebileceklerdir.
B. Özellik Arz Eden Hususlar:
İlgili kanun maddesinden ve
yukarıda belirtilen tebliğlerden hareket ile İrsaliyeli Fatura için özellik arz
eden hususları aşağıdaki gibi sıralamak mümkün. Buna göre;
1-
İrsaliyeli fatura” uygulamasına hesap dönemi içinde geçilemez, kesinlikle hesap
dönemi başında geçilmesi gerekir. Yeni işe başlayanlar işe başlama tarihinden
itibaren bu usulü seçebilirler; daha sonra hesap dönemi içinde usulün
değiştirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu durumdaki mükellefler hem
“irsaliyeli fatura”, hem de ayrı ayrı fatura ve irsaliye düzenleyemezler.
Bu usulü seçen mükellefler, ilgili
hesap dönemi başında başlamak ve o takvim yılı sona ermeden fatura veya sevk
irsaliyesini ayrı ayrı düzenleyemezler hükmü ise, 232 sayılı Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği ile değiştirilerek, aynı zamanda fatura ve sevk irsaliyesini ayrı
ayrı kullanma hakkı da tanımaktadır.
2-
İrsaliyeli Fatura uygulamasını seçen mükelleflerden mal satın alan
mükelleflerin, bu malları taşımaları veya taşıttırmaları esnasında “irsaliyeli
fatura” bulunması halinde, bunların “sevk irsaliyesi “ düzenleme yükümlülükleri
yoktur. İrsaliyeli fatura’nın altında, “bu belgenin sevk edilen malla birlikte
bulunması halinde ayrıca sevk irsaliyesi aranmaz.” ifadesine yer verilecektir.
3-
Malı satan mükellefler İrsaliyeli Fatura’yı en az üç örnek olarak
düzenleyeceklerdir. En az üç nüsha düzenlenmeyen “irsaliyeli fatura”lar hiç
düzenlenmemiş sayılacaktır. İrsaliyeli fatura’nın iki nüshası mutlaka malı
taşıyan araçta bulundurulacak, yoklama ve denetimlerde “irsaliyeli fatura”nın
iki nüshası da ibraz edilecektir. Denetim elemanları, kendilerine ibraz edilen
“irsaliyeli fatura”nın bir nüshasına adını, soyadını ve unvanını yazdıktan sonra
tarih belirterek mühürleyip imzalayacak ve ilgiliye iade edecekler, diğer
nüshasını mükelleflerin vergi dairelerinde bulunan tarh dosyalarına konulmak
üzere ilgili vergi dairelerine intikal ettirilecektir.
4-
İrsaliyeli Fatura’da; faturayı düzenleyenin adı, ticari ünvanı, iş adresi, bağlı
olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, malın nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı
ile nereye ve kime gönderileceği; müşterinin adı, ticari ünvanı, adresi, varsa
vergi dairesi ve hesap numarası, düzenleme tarih ve saati ile anlaşmalı matbaa
ile ilgili bilgilere yer verilecektir. Bu bilgilerin eksik olması halinde
“irsaliyeli fatura” hiç düzenlenmemiş sayılacaktır.
5-
İrsaliyeli Fatura’da esas kural;
taşıttırılan malların, satışa konu olan mallar olduğudur. Dolayısı ile, satışa
konu olmayan mal teslimlerinde (işlenmek üzere gelen ve işlenmiş olarak işçilik
faturası ile malın sahibine gönderilen malın kendisi ve işçilik faturası)
irsaliyeli fatura ile tesliminin mümkün olmaması gerektiği görüşündeyiz.
V- SONUÇ:
V.U.K.’nun “Vesikalar” kısmı ve
“Kayıtların Tevsiki” bölümlerinde getirilen düzenlemeler kapsamında Vergi
yasalarımıza ve ticari hayata önce FATURA kavramı, ardından İRSALİYE kavramı ve
nihayet ihtiyaç sonucu İRSALİYELİ FATURA kavramı yerleşmiş ve bu belgeler bazı
aksaklıklara rağmen mükellefler tarafından yasal belge olarak kullanılmakta ve
ticari hayatımızda da genel kabul görmüş belgeler arasında yer almaktadırlar.
Her gelişen ekonomide olduğu gibi
ülkemizde de büyüyen ekonomi ile beraber ticari sahada mal ve hizmet
hareketlerinin kayıt altına alınabilmesi için koşullar yaratılmakta ve tedbirler
alınmaktadır. Her türlü mal ve hizmet hareketlerinin izlenmesinin ön koşulu
belge düzeninin sağlanmasıdır. Belge düzeni ise; yasal düzenlemeye ve bu yasal
düzenlemeye uyumun sağlanması için denetimin yapılmasını gerektirir.
Fatura normal olarak malın teslimi
sırasında düzenlenir. Bazı hallerde teslimden bir süre önce, bazı hallerde de
teslimden bir süre sonra düzenlenmesi de mümkündür. Ancak faturanın malın
teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren en geç 7 gün içinde
düzenlenmesi gerekir. Satılan malın teslim tarihinden sonra veya teslimi
sırasında düzenlenmiş olsa dahi, faturada malın teslim (irsaliye) tarihi ve
irsaliye numarası yer alacak ve ayrıca sevk irsaliyesi de düzenlenecektir.
Öte yandan, Katma Değer Vergisi
Kanunu’na göre, vergiye tabi muamelelerde bedel yabancı paraya endeksli olarak
belirlenebilmektedir. Yurt içinde yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları
dolayısıyla tanzim edilen faturaların, sadece döviz karşılıkları belirtilerek
düzenlenmesi mümkün değildir. Ancak bu faturanın uygun bir yerine fatura
tarihindeki T.C.M.B. Döviz Alış Kurunun mal bedelinin ve Katma Değer Vergisinin
Türk Lirası karşılıklarının da yazılması gerekmektedir.
(10)
Ayrıca, Maliye Bakanlığı, Gelirler
Genel Müdürlüğü, B.07.0.GEL.0.29/2921-229-229/37791 sayılı aşağıdaki müktezası
da bu yöndedir;
“
fatura üzerindeki bedelin döviz
cinsinden (yabancı para) düzenlenmesi halinde fatura üzerine o günki döviz alış
kuru esas alınmak suretiyle Türk Lirası karşılığının yazılması, faturada
belirtilen meblağın faturanın düzenlendiği tarihten sonraki bir tarihte ödenmesi
halinde ortaya çıkan kur farkı için de fatura düzenlenmesi gerekmektedir”
Ayrıca, 31.07.2004 tarihinde
geçerli olmak üzere,
u
(11)
yedinci maddesi ile değişen
VUK’nun “Türkçe Tutma ve
Türk Parası Kullanma Zorunluluğu”
başlıklı 215’inci maddesinin fatura nizamını ilgilendiren yeni şekli aşağıdaki
gibidir;
VUK. Madde 215:
1.
Bu kanuna göre tutulacak defter ve
kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla
defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını
değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
2. a)
Kayıt ve belgelerde Türk para
birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı
para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler
adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
İrsaliye ve İrsaliyeli fatura
kavramlarında gerek yasal düzenlemenin iyi kavranmaması ve gerekse bu belgelerin
bilerek amaç dışı kullanılması gibi sorunlar mükellefler ile idareyi çoğu zaman
karşı karşıya getirmektedir. Esas olan;
sevk irsaliyesinin ancak alım
satıma konu olan ve ticari bir nitelik taşıyan malların sevkinde düzenlenmesi
gereken bir belge olduğudur. Burada amaç ticari bir teslimin nihai olarak
faturaya bağlanmasını sağlamaktır. Hiçbir ticari niteliği olmayan teslimlerde
sevk irsaliyesi düzenlenmez.
Örneğin; ticari hiçbir niteliği olmayan “evden eve ev eşyasının nakli” nde sevk
irsaliyesi aranmaz. Ancak özellik taşıyan bazı teslimlerde; teslime konu mal
ticari nitelik taşımasına rağmen sevk irsaliyesi düzenlenmemektedir. Örneğin;
gayrimenkul satışı, ticari bir nitelik taşıdığı halde bu tür teslimlerde sevk
irsaliyesi aranmaz.
Uygulamada, faturanın üst kısmına
veya alt kısmına kaşe basılarak imza atılması farklı algılanmakta ve
tartışılmaktadır. Faturanın üst kısmına kaşe basılarak imzalanması AÇIK FATURA,
alt kısmına kaşe basılarak imzalanması KAPALI FATURA olarak uygulaması bir
teamül olarak ticari hayatımıza yerleştiği görülmektedir. Fatura bedeli
karşılığı yapılan ödeme için makbuz alınmadıkça fatura tutarı ödenmiş veya
tahsil edilmiş sayılmaz. Diğer bir ifade ile, kaşenin faturanın alt kısmına
basılarak imzalanması o fatura bedellinin tahsil-tediye edildiği anlamına gelmez.
Nitekim bu konuda değişik zamanlarda ticari ihtilaflara düşüldüğü ve konu yargı
tarafından farklı şekillerde yorumlanarak sonuçlandırılmaktadır. Bu konuda,
Yargıtay Ondokuzuncu Hukuk Dairesinin, 18.01.2001 tarih, E.2000/6236, K.2001/300
sayılı kararının özeti aşağıdaki gibidir.
“Borçlar Kanunu'nun182/2.
maddesinde, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde, satıcı ile alıcının
borçlarını aynı zamanda ifa ile yükümlü olduğu belirtilmiştir. Ayrıca faturanın
kapalı olarak düzenlenmiş olması mal bedelinin peşin olarak ödendiğine karine
teşkil edeceği kabul edilmektedir. Bu nedenle kapalı faturanın ödemeye karine
teşkil ettiği ve bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı
gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar tesisinde isabet
görülmemiştir”
Öte yandan, günümüzün gelişmiş
ekonomilerinde hizmet sektörü de en az fiziki mal üreten sanayi ve tarım sektörü
kadar önem kazanmış olup, bu sektörde de sevk irsaliyesi düzenlenemez. Bu
nedenle sevk irsaliyesine dayalı bir denetim anlayışı çok başarılı uygulansa
dahi ancak ekonominin dar bir alanını kontrol edebilir ve vergi denetiminde ana
unsur olarak kullanılması anlamsızdır. Bu nedenle Türk vergi denetiminde yer
alan fiziki denetimlerin yerini büyük ölçüde parasal hareketleri takip eden bir
denetim anlayışı almalıdır.
(12)
Bilindiği gibi her türlü mal ve
hizmet hareketleri sonucu fatura düzenlenmekte ve faturalar mükelleflerin kayıt
ve beyanları için en önemli belge olarak işlem görmektedir. Günümüzde kayıt dışı
ile mücadelede fatura dışında “İrsaliye” de önemli bir belge olarak
değerlendirilmektedir. Özellikle “İrsaliyeli Fatura” kavramından sonra da bu
belgelerin daha da dikkatli kullanılması gerekmektedir. Zira, irsaliyeli fatura
kullanmak isteyen mükelleflerin bu belgenin avantaj ve dezavantajlarını da
bilmelidirler. Şöyleki; teslim edilecek mal ile birlikte düzenlendiğinden,
irsaliyeli fatura kullanan mükelleflerin ayrıca fatura düzenleme ve bunu takip
etme gibi bir sorunları olmayacağı gibi, usul ve zaman açısından da cezalar ile
muhatap olmazlar. Teslim edilecek mal ile birlikte düzenlenen sevk irsaliyesi
haricinde, en geç 7 günlük süre içerisinde fatura düzenlemek zorunluluğu
mükellefleri zaman ve usul yönünden cezalar ile karşı karşıya bıraktığı gibi,
takip ve belge düzeni açısından iş yükü yaratmaktadır. Özellikle yoğun mal
teslimleri olan işletmelerde usulüne göre kullanılması halinde, “İrsaliyeli
Fatura” kullanımının daha avantajlı olduğu görülmektedir. Ancak,
irsaliyeli fatura’da esas kural;
taşıttırılan malların, satışa konu olan mallar olduğudur. Dolayısı ile, satışa
konu olmayan mal teslimlerinde (işlenmek üzere gelen ve işlenmiş olarak işçilik
faturası ile malın sahibine gönderilen malın kendisi ve işçilik faturası)
irsaliyeli fatura ile tesliminin mümkün olmaması gerektiği görüşündeyiz.
İstanbul, 18 Ekim 2004
Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir
DİPNOT VE KAYNAKLAR
(*) Bu yazının ilki; İSMMMO, Sayı 65,
Ekim-Kasım-Aralık-2003, Mali Çözüm Dergisinde, ikincisi ise, Lebib Yalkın, Sayı
4, Nisan 2004, Mevzuat Dergisinde yayımlanmıştır. 2004 yılında meydana gelen
düzenleme ve değişiklikler dikkate alınarak yeniden tanzim edilmiştir.
(1)
02.01.2004 tarih, 25334 sayılı
Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2)
03.04.1986 tarih, 19067 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(3)
12.12.2003 tarih, 25314 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(4)
05.06.1990 tarih, 20539 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(5)
17.11.1990 tarih, 20698 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(6)
07.09.1995 tarih, 22397 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(7)
05.04.1994 tarih, 21896 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(8)
12.09.1991 tarih, 20989 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(9)
05.12.1994 tarih, 22132 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(10)
Erdal CANPOLAT, E.Gelirler Baş
Kontrolörü-YMM, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog Dergisi, Sayı 184,
Ağustos 2003, Dövizli Fatura
Düzenlenebilir mi?
(11)
31.07.2004 tarih, 25539 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(12)
Celal ÇELİK, Baş Hesap Uzmanı,
Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Başkanı,
Vergi Dünyası, Sayı 266, Ekim
2003, Sevk İrsaliyelerine İlişkin Ceza Uygulaması
|